Hakimin Caddesi Olur da Yardımcısının Sokağı Olmaz mı?

Cadde Sokak İstanbul – 14 Suriçi sokak ve caddelerini incelemeye başladığımız ilk cadde ismi Müstantik Caddesi’ydi. Sorgu hakimi anlamına gelen müstantik kelimesini hakimden adını alan cadde yazısıyla özetlemiştik. Bu yazımız hakimlere yardımcı olan naibler hakkında olacak. Naib, lügatte kelime olarak vekil anlamına gelmektedir. Kadıların (hakimlerin) yargı görevini yerine getirirken yardımına başvurdukları görevlilerin başında naibler yer almaktadır. Naibler, kadılar tarafından belirli bir süre veya belirli bir iş için tayin edilen yardımcılardır. Kadıların kendilerine verdikleri çerçeve içerisinde görevlerini yürütürler. Belirli bir işi yapmak için görevli olanlar, genellikle bir keşif veya mahkemenin yetki alanına dahil bölgede herhangi bir görev için vazifelendirilirler. Belli bir süre için naib tayin edilenler ise kadının görevi başında olmadığı zamanlarda ona vekaleten görev yaparlar. Bu vekalet kısa bir süre için olabileceği gibi uzun bir süre için de olabilir. Bu ikinci tür vekaletin Osmanlılarda en çok karşılaşılan örneği olup çoğu kere uzak bir bölgeye kadı tayin edilen kimsenin görev mahalline gitmeyerek yerine naib göndermesi ve kendisinin İstanbul`da kalmasıdır.

Naibin bir veya birkaç olması kadının tayin edildiği kazanın büyük veya küçük olmasına ve kaza işlerinin geniş olup olmamasına bağlı idi. Bundan dolayı; kaza, sancak ve eyalet kadılarının naib sayıları değişkenlik arz ediyordu. Naibler görevlerinin mahiyetlerine göre kaza naibleri, kadı naibleri, mevali naibleri, bab naibleri, ayak naibleri ve arpalık naibleri şeklinde kısımlara ayrılmaktaydı.

KADI YARDIMCISI OLAN NAİBLER

Bulundukları kaza çevresinde en önemli mülkî amir ve yargıç olan ve çok fazla iş yükü bulunan kadılar bir kısım yardımcılara ihtiyaç duymaktadırlar. Söz konusu kimseler kadıya yargılama, yönetim, asayiş ve belediyecilik işlerinde yardımcı olmaktadırlar. Kadı yardımcılarının başında naibler gelmektedir. Naib, kadıya yargılama ve diğer işlerde yardımcı olan ve kadı tarafından tayin edilen mahkeme görevlisidir. Çoğunlukla yargı çevresi geniş olan kadılar, kazalarına bağlı nahiyelere naib atamışlardır. İşyükü fazla olan kadılar ise bulundukları mahkemede bazı ikinci dereceden işleri görevlendirdikleri naiblere yaptırmaktadır. Mesela, İstanbul’da merkez, Eyüp, Galata ve Üsküdar kadıları iş yoğunlukları sebebiyle davalara bizzat bakmazlar, vekil olarak atadıkları bab naibleri yargılama yapardı. Bu şekilde kadıya yardım edenlere bab naibi ve ayak naibi ismi verilirdi.  Naibleri tayin etmek ve görevden almak (azil) yetkisi kadılarda olup naiblerin naib tayin etme yetkileri bulunmamaktadır. Bunun yanında her kadının da naib tayin etme yetkisi bulunmamaktadır. Bir kadının naib tayin edebilmesi ve azledebilmesi için Padişah tarafından yetkilendirilmesi gerekmektedir.

Kadıların dışında asıl yargılama gücünün sahibi olan Padişahın da naibleri atama ve azletme yetki bulunmaktadır. Padişahın naibi azletmesi genelde haksızlık, usulsüzlük veya suç üzerine gerçekleşmektedir. Naib ile kadı arasında vekâlet ilişkisi bulunmakta olup kadı asil, naib vekil durumundadır. Bu ilişkiye göre naibin görevleri zaman, yer ve konu olarak kadı tarafından belirlenmektedir. Esas itibariyle naibler yargılama yetkisine sahip olanlar ve olmayanlar şeklinde guruplandırılabilir. Yargılama yetkisine sahip olan naibler, tayin edildiği yargı çevresinde yargılama görevini yerini getirmekteydiler. Yargı çevresi geniş olan kadılar, bölgelerinde ihtiyaç miktarı kadar naib istihdam etmekteydiler. Sözgelimi dönemden döneme değişmekle birlikte İstanbul’da Eyüp kadısının 26 naibi, Galata kadısının 40 naibi, Üsküdar kadısının ise 5 naibi bulunmaktadır.

Yargılama yetkisine sahip olmayan naibler, keşif, şahitlerin tezkiyesi yani güvenirliğinin soruşturulması, tarafların ifadelerinin alınması gibi görevleri yerine getirmekteydiler. Kadı, yargılama yetkisine sahip naiblerin dinlediği şahitlerin ifadelerine göre hüküm verebilirken, bu yetkiye sahip olmayan naiblerin dinlediği şahitleri tekrar dinlemedikçe hüküm verememektedir. Naibler sadece kendilerini tayin eden kadının kaza bölgesinde yetkilidir. Bu bölge dışında yargılama faaliyetinde bulunamazlar. Bulundukları takdirde bu hüküm geçerli olmadığı için uygulanamaz.

Kaynaklar:

http://www.sobider.net/FileUpload/ep842424/File/osmanli_devleti_nde_kadilar_ve_naipler.pdf

https://www.turkcebilgi.com/naip

https://www.turkcebilgi.com/n%C3%A2ib

https://islamansiklopedisi.org.tr/naib

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir