Kardeş Bir Devletin Adıyla Anılan Cadde

Cadde Sokak İstanbul – 3 Tarihi yarımada Fatih ilçesinde caddelerin ve sokakların isimlerinin veriliş sebeplerini incelemeye devam ediyoruz. Her bir cadde ve sokakta ayrı bir kültür ve hikayeyi görüyoruz. Fatih’te en işlek caddelerden bir tanesi İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünden başlayıp Millet Kütüphanesi önüne kadar devam eder. İsmi Macar Kardeşler olan caddenin aslında sadece üç beş kardeşi kastetmediğini geçmişteki ilişkilerimizi inceleyince ne kadar sıcak bir anlam barındırdığını anlayabiliyoruz.

CADDEYE BU İSİM NE ZAMAN VERİLDİ?

Birinci Dünya Savaşı öncesi Türk-Macar yakınlaşma süreçleri ve Dünya Savaşı müttefikliği iki ülke arasında birçok günümüze dek mevcut jest yapmaya sevk etmiştir. Bunlardan biri, tarihi İstanbul yarımadasında yer alan Fatih semtindeki Macar Kardeşler Caddesi’dir.  Caddenin ismi, Budapeşte’deki Múzeum Körút’a Sultan V. Mehmet Reşad’ı anarak Mehmed V Caddesi adı verilmesinin ardından 1917 senesinde değiştirilmiştir. Macaristan’ın başkentindeki bu isim değişmiş olsa da, İstanbul’un bir zamanlar 30 metrelik, günümüzde ise yüzlerce metre uzunluğundaki bir caddesi durumundaki bu alan, Birinci Dünya Savaşı dönemindeki ittifakın anısını hala taşımaktadır. Macaristan ile yakınlığımız sadece bu kadar yakın tarihe dayanmıyor. Aslında çok daha gerilere gidince beraberliklerin Osmanlı zamanına uzandığını hatta simge isim olmuş olan bir zatın türbesinin hala Budapeşte’de yer aldığını söylemek gerekir.

MACARİSTAN’DA BİR BEKTAŞİ DERVİŞİ; GÜL BABA

Türkiye’de, Balkanlar’da ve hatta Asya’da Gül Baba adını taşıyan bir çok ermiş ve bu ermişlere ait makamlar, türbeler, tekkeler vardır. Bu ermişler hakkında ne yazık ki pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Bu Gül Baba’lardan en tanınmışı XV. yüzyıl sonunda ve XVI. yüzyıl başında yaşamış, Budapeşte’nin Buda (Budin) kısmında türbesi bulunan ünlü bir Türk mücâhidi ve Bektâşî dervişi olan Gül Baba’dır. Bu türbe, gerek Macarlar gerekse Türkler tarafından özenle korunmuştur. Târihî kişiliği, yaşadığı çağ ve çevre hakkında çeşitli rivâyetler bulunan Budinli Gül Baba, Evliyâ Çelebinin merhum babasından naklettiği bilgiye göre, Merzifonlu bir Bektâşî dervişidir. Evliyâ Çelebiye göre, Fâtih Sultan Mehmet devrinden Kanuni Sultan Süleyman devrine kadar bir çok gazâlarda bulunmuş, Budin fethine de katılmış ve Budin Kalası önündeki savaşlarda şehit düşerek Budin’e gömülmüştür. Cenâze namazının Ebusuûd Efendi tarafından kıldırıldığını, Kanuni Sultan Süleyman’ın ve yüz bini aşkın bir cemaatin bu namazda bulunduğunu yazan Evliyâ Çelebi, Gül Baba’nın kavuğunda dâima bir gül taşıdığı için bu lâkabı aldığını kayda ve hikâye etmektedir.

GÜL BABA’NIN ÖLÜM TABLOSU

Macarların rivayetine “Gül Baba Budin şehrinde iken hastalanır şehrin avamı biraz yardım ederler. Baba, can çekiştiği zaman, birden bire genççe diğer bir derviş zuhur eder tabi herkes şaşırır. Gül Baba ruhunu teslim ederken, işbu ikini derviş başucunda hazır bulunup bir şeyler okur Yasin-i Şerif okumuş olsa gerek. Baba’nın vefatı ardından onu yıkar ve bu yere defneder. Sonra kaybolur, gider. Bu olağanüstü hâl, halkı çok etkiler. Budinliler, merhumun kabrini ziyaretle ona saygılarını ifade etmeye başlarlar. Onun temiz ruhundan dertlerine deva,hastalarına şifa ümit ve rica ederler. Budin Kalesi, Osmanlılar tarafından zaptedildikte, ahali, bu mahalde kerametli evliyalardan bir müslümanın medfun olduğunu Osmanlı serdarına haber verirler Gül Babaya türbeyi yaptırılır. Türkler burada bulundukça Gül Baba Türbesi Osmanlı memurları ve yeniçeriler için ziyaretgâh olur. Macarlar da unutmaz. Türkler yenilip, Budin’i boşaltıp gitmeye mecbur olduktan sonra da Macarların Gül Baba’ya hürmet ve muhabbetleri eksilmedi. Yukarıda anlatılan efsaneyi ressam French Eisenhut da duymuş olmalı ki bu tablo için ilham kaynağı olmuştur.  Macar kralı tarafından Atatürk’e hediye edilen bu orjinal eser şu anda Ankara’da yer alan Macaristan Büyükelçiliği binasının kabul salonunda sergilenmektedir.

GÜL BABA GALATASARAY’IN MANEVİ KURUCUSU MU?

Türk-Macar dostluğunun simgesi haline gelen ve türbesi Budapeşte Gültepe’de bulunan Gül Baba’nın anısına, Polat Holding’e bağlı ortaklığı olan ALX HUNGARY tarafından “Türk-Macar İlişkilerinde Barış ve Şefkat” kitabı hazırlandı. Rivayet olunan pek çok Gül Baba’nın tarihi anlamda Galatasaray’ın manevi kurucusu olduğunu savunan Polat Holding Yönetim Kurulu ve Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanı Adnan Polat, “Gül Baba, 1481’de, 2. Beyazıt döneminde Mekteb-i Sultani’yi kurmuştur. Bunun, bizim için ayrı bir önemi var çünkü bu mektep 18’inci yüzyıldan sonra Galatasaray Lisesi oldu. 1905’te Galatasaray da bu lisenin içinde kurulduğu için, aslında Gül Baba’yı Galatasaray’ın manevi kurucusu olarak kabul ediyoruz” diyor.

Meraklısına; Türk Macar ilişkilerine dair kaynak niteliğinde makalelerin derlendiği çalışmayı merak edenler ayrıca bu kaynağı inceleyebilirler. http://dergipark.gov.tr/download/article-file/290151

Kaynaklar: 

http://www.isztambul.balassiintezet.hu/tr/

http://www.isztambul.balassiintezet.hu/tr/turk-macar-ili-kileri/

https://rodosto.hu/tr/magyar.html

https://www.turkmagyarizi.com/macar-karde%C5%9Fler-caddesi.html

http://www.turkmacar.org.tr/index.php/gul-babanin-olumu-tablosu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir