Bir Okul ve Postane Olan Konak

Suriçi Konakları – 30 Fatih İlçesinin en işlek ve bilinen caddesi Fevzipaşa üzerinde bu yıl yeniden yapımı tamamlanan bir konak var. Fatih’in eski sakinleri buranın geçmişteki halini bildikleri için şimdi yapımı biten binanın eskisine ne kadar dikkat edilerek inşa edildiğini ifade ediyorlar. Konağın tarihine dair çok kesin bilgiler olmamakla birlikte edindiğim izlenimler şu şekilde;
1910 yılında Fransız bir mimar tarafından yapılan bina bir dönem konut olarak kullanılsa da daha sonra Kimyager okulu olarak kullanılmış ki bunun kanıtı olarak da sokağın ismi gösteriliyor. Daha sonra Postane binası olan binada bir dönem Osman Nuri Ergin beyin de yaşadığı söyleniyor. Aslında bu konağa olan merakımızı celbeden merhum Osman Nuri Ergin’in  İstanbul için yaptıkları oldu. İşte en dikkat çeken detaylar;
İSTANBUL’UN SOKAK VE CADDELERİNİN İSİM BABASI
Tarihin bazı önemli noktaları var, dönüm noktaları da deniyor, farkında olmadan orada olmak ayrı bir anlam taşıyor. Bir şehrin isminin şerh edildiği bir zaman diliminde yaşamak,İstanbul’un anlamlarının altına imzasını atmak Osman Nuri Ergin’e nasip oldu. Altı bin iki yüz küsur sokağın isim babası olmak, şehrin binlerce detayına sirayet etmek demek. Osman Nuri Ergin de kendi kuşağından birçok kıymetli ismin bugün hâlâ isimleri ve yaptıklarıyla anılmasına sebep olan, bir ara dönemde yaşamış olmasıyla hafızamıza kazınan isimlerden. 20 Nisan 1859 tarihli bir nizamname ile İstanbul’un sokakları isimlendirilmeye başlanmıştı ve o isimleri gösteren levhalar sokaklara asılıyordu.Öncesinde muhit ve civar olarak tarif edilen sokaklar, artık bir isme sahipti, sorun şu ki isimler mükerrerdi, onlarca Çeşme Sokak ve Tekke Sokak vardı. Bu ilk isimlendirme girişimi 1900’lerin başındaki İstanbul görünümüne dâhil olan tabelalarla kayıtlı: Üstte Fransızca altta Osmanlı Türkçesi olarak yazılı sokak levhaları.Tanzimat’tan sonra şehirlerin yönetimi şehremanetlerine geçer ve bu kurumsallaşma şehirlere adım adım yeni bir form kazandırır.
İSTANBUL’UN HAFIZASI
1927 yılında gerçekleşen nüfus sayımına paralel şekilde İstanbul’un sokak isimlerinin değiştirilip yeni isimler verilmesi sürecini yönetir ve şehrin şerhini bizzat yapar. Tüm bu paha biçilemez işlerden sonra, bugün de aşılamamış eserini yazar: 1934 İstanbul Şehir Rehberi. Arada bir üçüncü sayfa haberi olarak okuduğumuz sokak ve cadde isimlerinin değiştirilmesiyle gerçekleşen hafıza kaybının ilk muhatabıdır Osman Nuri Ergin, İstanbul’un hafızasıdır.
İLK ÇAĞDAŞ BELEDİYECİLİĞİ BAŞLATTI
Türkiye’de çağdaş belediyecilik çalışmalarını başlatan, Osmanlı-Türk şehircilik ve belediyecilik tarihinin güncel işleyişini ülkemizde ilk defa bilimsel olarak inceleyip nitelikli eserlere dönüştüren Osman Nuri Ergin, belediyeciliğin, şehir tarihçiliğinin, eğitim tarihi çalışmalarının ilk mimarlarındandır. Osman Nuri Ergin’in bu alanda bilinen en önemli eseri, Mecelle-i Umûr-ı Belediyye adlı çalışmasıdır. Türkiye belediyecilik tarihi ve belediye uygulamalarıyla ilgili olan bu çalışma, İstanbul şehir tarihçiliği açısından da ana kaynakların başında gelmektedir. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, diğer belediyelerimiz de bu eserin ortaya koymuş olduğu temel esaslar üzerine çalışmaktadır. Osman Nuri Ergin, II. Abdülhamid, II. Meşrutiyet, I. Dünya Savaşı ve Cumhuriyet dönemlerinde devlet memurluğunda bulunmuş, her dönemde toplumun maruz kaldığı serbest ve mecburi kültür değişimlerinin bizzat içinde bulunmuştur. Bu kültür değişimleri sırasında toplumun kendi kültürünün hızla kaybolduğunu gören Osman Nuri Ergin, çevresindeki bir grup münevverle birlikte bir köprü vazifesi görerek Osmanlı bilgi ve kültürünü tasavvufi ahlakla birlikte yeni nesillere aktarmak için çalışmıştır. Bu sebeple farklı bilim dallarında eserler kaleme almıştır.
Kaynak:
http://www.academia.edu/36069533/Osman_Nuri_Ergin_%C4%B0stanbulun_Haf%C4%B1zas%C4%B1
http://www.biyografya.com/biyografi/9933

One thought on “Bir Okul ve Postane Olan Konak

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir