İTFAİYE MÜZESİ
İtfaiye müzesi ilk defa 1931 yılında itfaiye çalışanları tarafından Fatih’te bulunan İtfaiye Daire Başkanlığı binası olarak kullanılan, bu tarihi yapının yanında ek bir bina yapılarak açılmıştır. Müze koleksiyonlarının bakım onarım ve binanın tadilatı gibi nedenlerle zaman zaman kapalı kalmış, 1989 yılında açılan müze 1997 yılında restorasyon nedeniyle tekrar kapatılmıştır.
İtfaiye Müzesi 2008 yılında restorasyona alınarak müzedeki eserler Başakşehir itfaiyesi deposuna tahliye edilmiştir. Müze Beşiktaş’ta Kılıç Ali Paşa Su Sarnıcı olarak bilinen yeni binasına taşınarak yeni düzenlemesiyle Müze Uzmanları tarafından yeniden tasnif edilerek 15 Mart 2013 tarihinde hizmete açılmıştır.
Müze koleksiyonları; günümüzden 300 yıllık bir geçmişi bünyesinde bulundurmaktadır. Müzede askeri tulumbalar, hidroforlu tulumbalar, taksim muslukları, atlı tulumba arabası, geçmişteki ve günümüzdeki itfaiyeci elbiseleri, mahalle tulumbaları, bez su sarnıcı, filtreler ve gaz maskeleri, telefon santrali, yangın miğferleri, amir-er şapkaları, yağlı boya tabloları, renkli siyah-beyaz fotoğraflar, can kurtarma halatları vs. sergilenmektedir.
“YANGININ CİNSİYETİ Mİ OLUR?” DEMEYİN BU MÜZEYİ GEZİN
Müzeyi okul öncesi dönemden başlayıp üniversite öğrencilerine kadar tüm gruplar ve bireyler rahatça gezebilirler. Okul öncesi gruplar için özel hazırlanmış ayrıca bir bölüm de var.
Müzede her aşama tek tek izah ediliyor. Müzenin nasıl bir özenle taşındığı şu an neden bir su sarnıcı içinde olduğuna dair bilgiler aktarılıyor. Yangınların Osmanlı döneminde hangi yakada olduğunun nasıl ayrıştırıldığından söndürülüp söndürülemediğine kadar çeşitli işaretlerin anlamları da detaylı olarak açıklanmış. Özellikle yangınların gündüz Beyazıt Kulesi’ nden sarkıtılan sepetlerle, Galata Kulesi’ne asılan bayraklarla ve geceleri de fener yakılarak halka haber verildiğini öğreniyorsunuz.
YANGINI HABER VEREN ÜÇ KULE
Beyazıt Yangın Kulesı, Galata Kulesi ve İcadiye Yangın Kulesi olmak üzere halkın rahatça görebileceği kuleler vasıtasıyla yangınlar haber verilirdi. Köşklü adı verilen Kule Ağası bayrak ve fenerleri görürse İcadiye Kulesinden top atışı yaparak yangını İstanbul’a duyururdu.
Beyazıt Kulesi’nin geleneklerine göre yangını gören nöbetteki köşklü “Ağa bir çocuğun oldu derdi”. Ağa da sorardı. “Kız mı ,Oğlan mı?” Anadolu yakası Beyoğlu ve Boğaz’ın Rumeli yakası yangınları “KIZ” İstanbul içi yangınları da “OĞLAN” olarak anılırdı.
Bu şarkıyı dinleyince tulumbacılar hayalinizde canlanıyor keyifli dinlemeler 🙂