İnsanlarımızın birbirleri ile ilişkilerinde en çok yakındıkları durum yanlış anlaşılma, kendini ifade edememe ve sözünde durmamak olarak uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor. Diş hekimi olarak bizlerin de sıkça başını ağrıtan bir meseledir; sözünde durmamak. Sözünde durmayan danışanların sayısı hiç de azımsanacak ölçüde değildir inanın..

Özellikle sözünde durmayan bireylerin sebep olduğu siddet ve cinayet icerikli vakaların sayısı her geçen gun malesef  artmaktadır. Bu kanaate nasıl vardığımı merak edenlerin gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini okumadıkları nasıl da ortadadır.

Yok hemen sözünde durmayan ziyaretçilerimize şiddet uyguluyoruz diye anlaşılmasın. 🙂 Amacım biraz olsun yaşarken normalleştirdiğimiz bir kısım eksikliklerimize dikkat  çekmektir.

SÖZ SENET DEVRİ BİTTİ Mİ GERÇEKTEN ?

Sözümüzde durmadığımıza dair nasıl bir bilgi edinirim diye düşünürken iki gün önce tedavisini yaptığım esnaf olan danışanımın söyledikleri aslında rehber oldu. Elektronik eşyaların kredi kartı ile alımıyla ilgili kısıtlamaların ardından senet ile alımlarım arttığı ancak bunun kendileri için pek cok sorunu beraberinde getirdiğini söyledi. Senetlerin kişiler tarafından vaktinde ödenmediği ve sürekli senet protestolariyla ugrastiklarini anlatmisti. O an zihnimde dolaşan düşünceleri sizlere tarif etmem meseleyi belki çok uzatacağı için kısaca aklıma takılan soru ile ilgili bir istatistik araştırayım istedim. Öyle ya bizim toplumumuzda söz senetti. Acaba hala öyle mi dersiniz ?

İşte merakımın neticesi bulduğum son rakamları sizlerle paylaşıyorum.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin yaptığı açıklamaya göre, 2015 yılında 1 milyon adet senet protesto edilirken, bu senetlerin toplam parasal tutarı 10,1 milyar TL oldu. Protesto edilen senet adedi bir önceki yıla göre aynı kalırken, senet tutarı yüzde 23 oranında arttı.

2015 yılında, adet olarak en fazla senedin protesto edildiği ilk 5 il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Antalya oldu. Tutar olarak, Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin yüzde 27’sini İstanbul ilindekiler oluştururken, İstanbul’u yüzde 15 ile Ankara, yüzde 6 ile İzmir, yüzde 4 ile Konya ve yüzde 4 ile Antalya izledi. Protesto edilen senetlerin tutar olarak en düşük olduğu iller ise Kilis, Bayburt ve Tunceli oldu.

“ Yapamayacağımız şeyler için söz vermeyelim “

Evet durum gözler önünde sizler de okudunuz. Ilave kelimeler yazmadan, sorunun çözümünü etrafta aramadan kendimize verdiğimiz ama tutmadığımız sözleri düşünelim. Çaresi esasında fıtratımızda saklı. Nasıl mı?

Kutsal kitabımızda ki şu ayet ” Yapmayacağınız şeyleri niçin söylersiniz? (Saf suresi 2. Ayet) Öyleyse işi baştan sıkı tutabilsek sözü kullanmadan iyi ölçüp tartsak sanki daha az can yakacağız ve daha az canımız yanacak. Niye canımız mı yanıyor.

Kendi yaşadıklarımdan bir örnekle son vereyim istiyorum. Randevusuna gelmeyen bir danışanım 2 saat geçince geldiğinde önce paylaştığı ortamdaki insanların huzurunu kaçırıyor. Sonra ağrısı olduğu halde beklemek zorunda kalıyor ve dahası bunun kendisi tarafından telafi edilebileceginin farkına da varamıyor. Evet elimizde olmayan çeşitli sebeplerle pek çok randevumuza bizler de geç kalıyoruzdur ama bilgi verme ya da telafisini daha farkli şekilde yapma alternatiflerimiz varken tartışmak ya da agresif tavır sergilemek daha kolay geliyor sanırım. Oysa yine kutsal kitabımız bize neyi öğütlüyor : “Fussilet 34. Ayet :“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir”

Sevgiyle kalın….